Histeri Nedir? Histerik Kimdir?
Editör: Özgür Öğütcen
Yazarlar: Antonio Quinet, Ceren Korulsan, Darian Leader, David Bernard, Ece Aşıroğlu, Julieta L. de Battista, Özgür Öğütcen, Sinem Acar
Histeri bin yıllardır bilinen bir olgu ve bin yıllardır histeri üzerine bir şeyler söylenmiş. Özellikle de erkekler tarafından. Erkek doktorlar, din adamları, filozoflar histeriyi anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmışlar. Son kırk yıldır durum tersine döndü, histeri temel psikiyatrik sınıflandırmalardan ve herhangi bir bilimsel ilginin konusu olmaktan çıkarıldı. Hal böyle olunca akla şu soru geliyor: Histeriye ve histeriklere ne oldu? Elinizdeki bu kitap bu soruya cevap veriyor. Aslında histerinin ve histeriklerin bir yere gitmediğini ama çağımızın fena halde yoldan çıktığını örneklerle bize gösteriyor.
Psikanalizin kurucusu Freud için histeri bir “hastalık”, bir “bozukluk” olmanın ötesinde insan zihnini araştırmanın temel öğesiydi, onun sayesinde bilinçdışının doğasını kavramakta ilerleyebilmişti. Fransız psikanalist Jacques Lacan için ise histeri bundan da öte, bir bilgi edinme yöntemiydi, hatta bilginin konumunu sorgulama yöntemiydi. Üstelik onun “histerik söylem” dediği toplumsal ilişkilenme biçimi de vardı ve bu, insanları önceki baskıcı, köleci ilişkilenme biçimlerinin ötesinde yeni bir bağ kurmaya teşvik ediyordu. Kısacası, Freud ve Lacan’la birlikte histeri çok geniş bir alanı kapsamaya başladı.
Kitaptaki yazarların hepsi Lacancı psikanalitik yöntemle çalışan klinisyenler ve hepsi de kendi bakış açılarından histerinin çeşitli boyutlarını ele alıyorlar. PrAxis serisinin bu ilk kitabı düşünüşümüzü ilerletecektir diye umut ediyoruz.
Histeri Nedir? Histerik Kimdir?
Editör: Özgür Öğütcen
Yazarlar: Antonio Quinet, Ceren Korulsan, Darian Leader, David Bernard, Ece Aşıroğlu, Julieta L. de Battista, Özgür Öğütcen, Sinem Acar
Sayfa sayısı: 1581. Basım İstanbul, 2025 Nisan
ISBN: 978-625-97870-6-0
Nörobilimciler felsefe ve psikanalizin ölümünü sevinçle ilan ederken, Benlik ve Duygusal Yaşam gerekli karşı hamleyi gerçekleştiriyor. Katı materyalist bir bakış açısıyla, beyin bilimlerinin Freud tarafından keşfedilen bilinçdışı süreçleri nasıl açıklayamadığını ve kendi felsefi önkabullerinin örümcek ağına nasıl dolandığını kesin bir şekilde ortaya koyuyor. Kitabın alt başlığı "felsefe, psikanaliz ve nörobilim arasında gelecekte kurulacak herhangi bir ilişkinin prolegomenası" olabilirdi - işte bu yüzden bu alanlardaki herkes tarafından okunmalı.
SLAVOJ ŽIŽEKKıta felsefesi ve psikanalizin biyolojiyi görmezden gelmeyi, hatta zaman zaman reddetmeyi nasıl başardığını sıklıkla şaşkınlıkla karşılamışımdır. Bu bana hiçbir zaman mantıklı gelmedi ve açıkça görüldüğü üzere Johnston ve Malabou'ya da mantıklı gelmiyor; onlar nörobiyolojiyi benimseyerek besleniyorlar.
ANTONIO DAMASIO