Bilinçdışının Dili
Freud psikanalizi keşfettiğinde onun bu kadar çok etkisi olacağını tahmin edemezdi. Bu etki çoğu zaman sert eleştirilerle dolu bir yolda, sistematik demesek bile kapsamlı ve yapısal bir direnişle karşılaşarak süregeldi bugüne değin. Bugüne değin geldi. Şu içinde bulunduğumuz şimdide ise bir yol ayrımında olma ihtimalimiz yüksek; çünkü düşüncenin içinde kendini var ettiği klasik burjuva döneminin çok uzağındayız. Bugün var olan her şey kendi imgesinin etki ettiği kadar var. Eleştirel düşünce son sığınağını nerede bulacağı konusunda epey tereddüt içinde. Axis Yayınları eleştirel düşünceye alan açtığı kadar öznenin her türden tezahürünü ifade ettiği ölçüde üç temel alana yoğunlaşıyor, ki bu üç alanı üç başlık altında özetleyebiliriz: psikanaliz, politika ve felsefe. Ve tabii ki özneliğin olmazsa olmaz yurdu, onun sözünün biricikliğini gözler önüne seren edebiyat ve edebiyat teorisi.
Kuşkusuz düşünceye sınırlar çizmek az çok yapay bir yaklaşım. Bazı hatlar bu saydığımız alanların her birini kat ediyor, birini diğerinden yalıtılmış halde ele almak bu nedenle zor bir uğraş. Payımıza düşen Freud’un icat ettiği psikanalize yapısal bir direnişin odak noktası olan şeyler her ne ise onları ele alma maharetindeki metinleri Türkçe’ye kazandırmak. Bunlar zorunlu olarak sadece psikanalitik metinler olmak zorunda değil. Kah bir roman kah psikanalize eleştirel bir yaklaşım getiren bir felsefe metni ya da politikanın olanaklarını sorgulayan programatik denebilecek bir kitap olabilir bu.
Çağımız hızlandıkça hızlanan, insanları mutsuz edip tükenişe sürükleyen bir çağ. Bu tükenişi belgeleyen, ona eleştiriler yönelten ve neden olmasın, alternatifleri ortaya çıkarmaya çalışan her ne varsa Axis’in ilgi alanına girebilir.
Her şey yok olup gitse bile sözler kalır.
Bir satır
Bir kelime
Bir harf kalır.
İşte o yok edilemez olandır.
Özgür Öğütcen
Axis Yayınları Direktörü